Hikaye, iletişimde yayılmayı ve etkiyi artırır
Üsküdar Üniversitesi İrtibat Fakültesi Kamu Yararı ve Tanıtım Bölüm Başkanı Doç. Dr. Özge Uğurlu, bu görüntünün geniş kitlelere ulaşması ve organik bağlantı çalışmalarının etkisi hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Üsküdar Üniversitesi’nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Uğurlu, genç kurye Can İncir’in görüntülerinin son haftalarda birçok kişi tarafından ilgiyle izlendiğini kaydetti.
Can İncir’in farklı hikayesiyle dikkat çektiğini belirten Uğurlu, “Söz konusu markanın görünürlüğünün özellikle sosyal medyada viral içeriklerden olumlu etkilendiğini söylemek mümkün. Günümüz sosyal medyasını motive eden faktörlere baktığımızda. medya kullanıcılarının dijital platformlarda kalabilmesi için, paylaşılabilir ve hikayesi olan içeriklerin ön plana çıkması, bu unsurların etkileşimli iletişimi hızlandırması ve paylaşımın daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlaması terimlerini kullandı.
Duygusal bir bağ oluşturmanın marka ve kullanıcı için değerli olduğunu vurgulayan Uğurlu, “Bu gücün, dünyanın herhangi bir yerinde birilerine fayda sağlamak gibi toplumsal duyarlılık, iyi niyet ve sosyal sorumluluk bilinciyle birleşmesi markaya değer katıyor. Sosyal medyada gündem oluşturmasını bu nedenlere bağlamak mümkün.” konuştu
Arka planda rastgele bir stratejinin olmadığını, yani olayın hayatın doğal akışı içinde gerçekleşmesinin organik bir bağlantı olarak değerlendirilebileceğini kaydeden Uğurlu, şöyle konuştu:
“Bu durum kendi dinamikleri içinde riskler barındırsa da bu vaka çalışmasında olumlu bir sürece işaret ediyor. Kullanıcıların sosyal medyada markalardan bekledikleri samimiyet ve şeffaflık gibi özelliklere de katkı sağladığını söyleyebiliriz. markanın daha tekrarlanabilir ve tanınır olması için bir fırsat yaratarak olumlu bir sürece işaret ediyor.Ünlü ismin Can İncir’e de destek olması, etkinliğin daha da bilinen bir alana yerleşmesinin yolunu açtı. Tanınan bu alanda olumlu bir görünüm hakim görünürken, diğer yandan konuya yönelik eleştiriler proaktif bir yaklaşımla hareket edilmesi gerektiğine işaret ediyor.”
Uğurlu, markaların dijital platformlar aracılığıyla oluşan ya da yaratılan bu izlenimlerin kendiliğinden, kontrolsüz bir şekilde yayılmasına izin vermemesi gerektiğini anlattı.
Halkla ilişkilerin kurumların stratejik olarak planladığı, diyaloğu merkeze aldığı ve kamu yararını temel aldığı iletişim becerilerini ifade ettiğini belirten Uğurlu, şöyle devam etti:
“Dijitalleşme her alanı dönüştürürken kamu yararına olan faaliyetlerin tasarlanma sürecini de değiştiriyor. Bu süreç, özellikle sosyal medyanın bireylerin hayatında çok değerli bir alanı işgal etmesi nedeniyle kurumların ve markaların önemsemesi gereken bir duruma işaret ediyor. İçerik yönetiminden , kullanılacak görsellerin seçimine, hedef kitleye.Dijital platformlarda yapılacak halkla ilişkiler çalışmalarında üslup, samimiyet, ifadelerin dili gibi pek çok unsurun etkili olduğunu söylemek mümkündür. Elbette bu içeriklerin klasik mecralarla dengelenerek kurum veya markanın kimliğini, vizyonunu ve misyonunu pekiştirmesi değerlidir.Her dijital platformun kendine has karakteristik yapısı, kullanıcısı ve kültürü vardır. Ayrıca farklılık, öngörü ile hareket etmeyi beraberinde getirir.”