Haber

Kandilli Rasathanesi Müdürü Özener: Şehri terk etmektense depreme dayanıklı hale getirmek daha iyidir

BOĞAZİÇİ Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, 17 Ağustos ve 6 Şubat depremlerinin toplumda travma yarattığını ve bu nedenle insanların deprem olacağına inandıkları şehirlere doğru ilerlediğini belirterek, “Kenti terk etmektense daha yaşanabilir, depreme dayanıklı hale getirmek daha doğru olur” dedi.

Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Antalya Şubesi tarafından düzenlenen Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS) Günü Etkinliği kapsamında “Afetlere Dayanıklı Bir Toplumda Coğrafi Bilgi Sistemlerinin Rolü ve Önemi” konulu konferans gerçekleştirildi. Alanya Kaymakamı Fatih Ürkmezer, Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Başkanı Ali İpek, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, TÜBİTAK Marmara Deprem Araştırma Merkezi Lideri Prof. Dr. Burcu Özsoy, diğer protokol üyeleri ile çok sayıda akademisyen ve davetli katıldı.

CBS’NİN ÖNEMİ ANLATILDI

Programın açılış konuşmalarını yapan Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Okan Hançer ile Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Başkanı Ali İpek, CBS hakkında bilgiler verdi. Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan ise CBS’nin sağlık üzerindeki etkilerine değindi. Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel, bilgiyi doğru kullanmanın toplumları her alanda ilerlettiğini anlattı. Kaymakam Fatih Ürkmezer de teknolojinin önemine değinerek, her kurumun her noktada CBS’den faydalandığını belirtti.

DEPREM VE TSUNAMİ POTANSİYELİ

Programın ilk oturumunda Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, Türkiye’nin deprem ve tsunami potansiyeline ilişkin bir sunum yaptı. TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Lideri ve TÜBİTAK Kutup Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Burcu Özsoy, CBS ile kutuplar ve Türkiye sorunlarını ele aldı. Programın ikinci oturumunda iş geliştirme uzmanı ve harita mühendisi Ramazan Civelek, NETCAD analizleri hakkında bilgi verdi. ALKÜ Refet Kayış Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Ümit Gümüşay, Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi’nde CBS çalışmaları hakkında sunum yaparken, Akdeniz Üniversitesi Fen Fakültesi Uzay Bilimleri ve Teknolojileri Bölümü Uzaktan Algılama Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nusret Demir ayrıca doğal afetlerdeki konumsal veriler ve Antalya manzarası hakkında da bilgi verdi. Program, katılımcılara ve destek veren kurumlara teşekkür plaketlerinin takdim edilmesiyle sona erdi. Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Piri Reis Haritalar Sergisi’nin açılışı da gerçekleştirildi.

ANTALYA BÖLGESİ İÇİN TSUNAMİ UYARISI

Programın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, Türkiye deprem tehlike haritasına göre Antalya ve Alanya bölgelerinin açık renkli görüldüğünü belirtti. Bölgedeki en önemli konunun zemin olduğunu belirten Prof. Dr. Özener, tarihi depremler dikkate alındığında bu bölgelerin karasal açıdan çok aktif olmadığını belirtti. Akdeniz’in doğusunda, Kıbrıs’ta ve Helenik yayda meydana gelen depremlerin Antalya bölgesini etkilediğini belirten Prof. Özener, vatandaşları özellikle tsunami konusunda uyararak, “Deprem olduğunda mutlaka deniz kıyısından uzaklaşıp yüksek bölgelere çıkmakta fayda var.”

‘DEPREMİN GERÇEKLERİNİN FARKINDA OLMALIYIZ’

Antalya’nın diğer illere göre şanslı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Özener, “Zemin koşullarına ve bina-temel ilişkilerine dikkat ederek depreme dayanıklı binalarda yaşamak, depremden korunmanın en önemli yoludur. Maden Tektik Arama’nın Türkiye’de ürettiği haritalara baktığımızda daha çok şey görüyoruz” dedi. Türkiye’de 5 kattan fazla deprem üretebilecek 500’den fazla aktif fay var. “Bu fayları gördüğümüzde doğa aslında bize depremlerle yaşamayı öğretiyor. Psikolojimizi bozmadan, deprem gerçeğinin bilincinde olarak yaşamımızı sürdürmemiz gerekiyor. Depremin nerede, ne zaman olacağının, buna ne kadar hazır olduğumuzun ötesine bakmamız lazım” dedi.

‘ŞEHRİ TERK ETMEK YERİNE ŞEHRİ YAŞANABİLİR HALE GETİRMELİYİZ’

17 Ağustos ve 6 Şubat depremlerinin insanlarda ciddi travmalar yarattığını vurgulayan Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Özener, depremden güvenli olduğunu düşündükleri şehirlere taşınma eğiliminde olan insanları uyararak, şehir değiştirmenin tek çözüm olmadığını söyledi. Türkiye’nin birçok bölgesi deprem riskiyle karşı karşıyadır ve önemli olan risklerin azaltılmasıdır. Prof. Dr. Özener konuşmasını şu sözlerle noktaladı:

“17 Ağustos ve 6 Şubat depremlerini yaşayan insanlar ciddi travmalar yaşadı. Dolayısıyla ister istemez depremden güvenli olduğunu düşündükleri şehirlere, eğer İstanbul’da yaşıyorlarsa zemini daha sağlam olan yerlere doğru bir hareket başladı. Bunu sadece şehir değiştirmenin çok anlamlı olmadığını görüyoruz, aslında Türkiye’nin pek çok “Yerinin deprem riskiyle karşı karşıya olduğunu görüyoruz. Önemli olan riskleri azaltmaktır. Bu amaçla bulundukları yerde kentsel dönüşüm yapıp şehri terk etmektense, depreme karşı güvenli olmayan binaları güvenli hale getirerek şehri depreme karşı daha yaşanılır ve güvenli hale getirmek daha doğru olacaktır.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort