2023 yılına rekorlarla başladıklarını belirten Bağlıkaya, “‘gurbetçi’ olarak tabir ettiğimiz yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız hariç, bu yıl yabancı ziyaretçi sayısının 50 milyonu geçmesini bekliyoruz. 44 milyar civarında beklentimiz var. Dolar olarak da döviz girdisi var. Bunlar sadece yabancı ziyaretçiler. Gelen dönüşleri ayrı tutuyorum” dedi.
“Sosyal medya üzerinden yapılan satışlar yasa dışıdır”
Bağlıkaya, Türkiye’nin bir kitle turizmi ülkesi olduğunun altını çizerek, “Dünyadaki gezginlerin yüzde 80’i hala çeşitli operatörler ve seyahat acenteleri aracılığıyla seyahat ediyor. Çünkü paketleri daha ekonomik ve insanlar seyahat düzenlemeleriyle vakit kaybetmek istemiyor.
Arama motorlarından kendilerine en uygun tarihleri bulup satın almalarını gerçekleştiriyorlar. Seyahat acenteleri aracılığıyla seyahat etmek tüketici için bir israf değil, aksine tüketiciye fayda sağlayan bir şeydir. Yeter ki seyahat acentasını ve medikal operatörleri doğru seçelim.”
dedi. Yaklaşan turizm sezonu öncesi vatandaşları dolandırıcı ajanslar ve sosyal medya dolandırıcılık olaylarına karşı uyaran Bağlıkaya, turizm sezonunda hareketliliğin artmasıyla birlikte fake ajansların ve satışların da arttığını söyledi.
Bağlıkaya, “Vatandaşlarımıza dijital doğrulama sistemi olan seyahat acentalarından alışveriş yapmalarını tavsiye ediyorum. Web sitelerinden alışveriş yaparken DDS dediğimiz seyahat acentaları derneğinin doğrulama sistemi var.
Oraya tıkladığınızda sitemize gelip acentenin yasal sicilini görürse o acente bir hukuk acentesidir. Sosyal medya satışları yasa dışıdır. Sosyal medya üzerinden tanıtım yapılabilir ancak satış mutlaka internet sitesi üzerinden yapılmalıdır. Sosyal medyada bir satış varsa, bunun yasal bir acente olma olasılığı düzgün bir şekilde azalır.”
“Bölge turizmle ayağa kalkıyor”
Firuz Bağlıkaya, deprem bölgesinin turizmle birlikte yükseleceğine inandıklarını belirtti. Bağlakaya, “Deprem bölgesi düzeldikçe GAP turları tarihe karışacak. Turizm sadece ekonomik bir faaliyet değil, aynı zamanda bir moral ve motivasyon aracı. Turizmin iyileştirici özelliğinin deprem bölgelerinde faydalı olacağına inanıyorum. ilk yapılması gereken turizmcileri harekete geçirmek.” .
